Merhaba, Ben Ürün Yöneticisi Oldum
Before you start, if you like to read English version of this post, just click here!
Piri adında bir startup’ımız var. Adından belli olabileceği gibi dünyayı en iyi rehberlerden gezmenizi sağlayan seyahat uygulaması Piri’yi geliştiriyoruz. “Peki sen ne yapıyorsun?” derseniz, çoğu yerde görmeye başladığınız pratiği üzerine birçok teori çıkmaya başlayan ürün yöneticiliği.
Yalnız teknoloji üreteceğim diye Elektrik-Elektronik Mühendisliği okuyup buraya nasıl geldim? Üniversite eğitiminin üzerimde yarattığı teorik ağırlığın altından kalkamayınca mühendislik yapamayacağımı düşünmeye başlamıştım. Her kafası karışık genç gibi pazarlama alanında staj yaptım, sonra baktım bu iş güzel. Neresi güzel? Pazarı analiz ediyorsun, sürekli yeni fikirler üretiyorsun, görsel öğeler üzerine çalışıyorsun. O zaman yaratıcı alandan kopmamam gerekiyor diye düşündüm, bu cepte.
Yeni mezun halimle Piri ekibinde üründen sorumlu olarak yer almadan önce hiç böyle bir deneyimim yoktu. Hem teknolojiyi seven hem de yaratıcılığını kullanmak isteyen biri olarak okuduklarımdan gördüklerimden böyle bir alan benim için uygun olabilir dedim. Sürekli beni challenge (Türkçe’si yok maalesef) eden ekibimizin de etkisiyle yaklaşık 2 yılda en az 5–6 yıllık deneyim kazanmış olabilirim.
Benim yolculuğumda ürün yöneticiliği yaparken işimi kolaylaştırdığını inandığım üç konu var:
1. Sürekli merak etmek ve araştırmak
Dünyadaki trendler neler? Başka ürünler nasıl deneyimler sunuyor? Yeni teknolojilerin hangileri ürününüzün vizyonuyla örtüşüyor? Sürekli okumalı ve araştırmalısınız, farklı kanallardan beslenmelisiniz. Yolda giderken podcastler dinlemek, çalışmaya başlamadan önce de her sabah yarım saat gelen e-bültenleri ve yazıları okuyarak güne başlamak benim rutinimde yer alıyor.
2. Basit tasarımlar yapabilmek
Pazarlamada çalışmak yeni fikirler üretme ve tasarım gözünüzün gelişmesi için güzel bir deneyimdi. Siz de Photoshop’u derdinizi anlatacak kadar kullanabilirsiniz. Eğer Mac’iniz varsa Sketch’i öğrenmeniz de çok kolay. Bu tür uygulamalara aşinalığım sayesinde basit değişiklikleri tasarımcıdan beklemek yerine kendim hazırlayıp teknik ekibe veriyorum. Böylece teknik ekibin bloklarını daha hızlı kaldırabiliyoruz. Tasarımcı da daha ince çalışılması gereken özelliklere odaklanabiliyor.
3. Kod yazmayı bilmek
Kod yazmayı bilen ürün yöneticisi teknik ekipler için yeni bir durum. Aslında herkesin kodlama öğrenmesi gerektiğini konuştuğumuz günlerde ürün yöneticiliği açısından da değerli olduğuna şaşırmamalıyız. “Teknik” geçmişim nedeniyle teknoloji ekibiyle daha kolay bir şekilde aynı dili konuşabiliyorum. Bu taraftaki bilgim teknik ekibi ve istediklerimizin olurunu daha iyi değerlendirmemi sağlıyor. Yazılımcıların tahmin ettiği geliştirme eforunu ölçmemi kolaylaştırıyor. (Ben henüz hiç yaşamadım ama işlerin şişirildiği ve uzadığı şirket sayısı arttıkça kod yazmaktan anlayan ürün yöneticisine ihtiyaçlar artacak.)
Tabii ki sadece bunlarla sınırlı değil. Ürün yöneticiliği yapmak için sahip olmanız özellikler diye onlarca madde görebilirsiniz. Bu özellikler geliştirilen ürünlere göre farklılıklar da gösterebilir. O nedenle her zaman 1. adıma dönüp bakmayı öneririm.