Başarıda Kibire, Başarısızlıkta Umutsuzluğa Düşmek veya Düşmemek…
Ürün yöneticisi olarak en çok birlikte çalıştığım kişiler teknoloji ekibindeki geliştiriciler oluyor. Teknoloji ekibiyle ürün ekibi (bizim durumda bu ben oluyorum) arasındaki iletişim hem insanların hem de birlikte geliştirdiğiniz ürünlerin hali açısından en önemli noktalardan biri.
İletişimimizi geliştirmek ve aynı yöne gidiyor olduğumuzdan emin olmak için Piri’de bu süreçleri Scrum ile yürütüyoruz. Ekiple birlikte Çarşamba günü başlayıp Çarşamba günü biten iki haftalık sprintler koşuyoruz. Çarşamba günleri tamamladığımız sprinti değerlendirdiğimiz ve gelecek sprinte hazırlandığımız bir gün olarak geçiyor.
Sprint Günü Piri’de 3 aşamadan oluşuyor:
- Retrospektif (Sprint Retrospective)
- Değerlendirme (Sprint Review)
- Planlama (Sprint Planning)
Sprint Günü’nün temeline Retrospektif’i koyuyoruz çünkü bir kontrol noktasına ihtiyacımız var. Hepimiz en yüksek puanı alırsan başarılısın, en birinci sen olursan takdir edilirsin bakış açısıyla büyüdük. Ama sprintlerin amacı bu değil o zaman sprintlerimizde neye önem verdiğimize bir bakmalıyız. Ekip olarak Retrospektif’te neyi kontrol ediyoruz?
Burndown Chart’ın Dışı Beni, İçi Teknik Ekibi Yakar
Ürün yöneticiliğine ilk başladığım zamanlarda sprintler boyunca hiçbir sprintimizi tamamlayamadık. Verdiğimiz sözleri zamanında yerine getiremiyorduk. Ben de ekibin yaptıklarımızı yeterince sahiplenmediğini düşünüyordum. Süreçlerle ilgili kızgın ve umutsuz hissetmeye başlamıştım.
Teknoloji ekibiyle güven ikliminiz kırılırsa sprint günlerinde ayaklarınız geri geri gidiyor, çünkü kendinizi sürekli savunma modunda hissediyorsunuz.
Böyle bir savunmadayken anlamanız daha güç oluyor ama eğer sprint hedefine ulaşamadıysanız konunun seni beni kalmıyor. Biz birlikte başaramadık. Birlikte başarması en önemli olan iki ekibin arasında böyle bir sorun olduğunda çözüm çok basit: Açıklıkla paylaşmak.
Hissettiklerinizi ve neyi daha iyi yapabileceğinizi konuşmak için en doğru yer Sprint günü. Sprint retrospektifinde hem yaptığınız işle ilgili hem de enerjinizi alan noktalarla ilgili ekibe açıklıkla ileri bildirimlerinizi vermelisiniz. Daha da önemlisi ekibinizden de ileri bildirim almalısınız.
Geri bildirim vs. İleri bildirim
Geri bildirim vermek geri bildirim verilen tarafa bam güm tüm eksik yönleri söylemek gibi algılanıyor. Halbuki eğer karşınıdaki kişiyle ilgili umutsuzluğa düşmeden gerçekten sizi ve onu ileri götürecek şekilde davranabiliyorsanız geliştiren bir ileri bildirim oluyor.
Biz Efsaneyiz Ya Çok İyiyiz Süperiz
Oldukça umutsuz olduğumuz dönemi ekipçe atlattıktan sonra süreçleri oturtmaya başladık. Bir süre sonra sprintler %100'de bitmeye başladı hatta alttan yeni maddeleri çekiyorduk. Bir sprintte ekip olarak hedeflerin üzerine çıkınca “Ya baban da mı ürün yönetiyordu be kızım”, “Aslansın Backend”, “Kaplansın Android”,“Kralsın iOS” diye gaza gelme ihtimaliniz çok yüksek.
Çok fazla gol atma sevinci yaşayıp eğer bu sprintte neyi iyi yaptığınızı keşfetmezseniz sprint sadece ekibinizin egosunu geliştirmiş olur. (Halbuki biz ürün geliştirecektik değil mi?) Ekip olarak her zaman neyi iyi yaptığınızı keşfedip onu yapmaya ve aşmaya devam etmelisiniz.
Sprintlerde sürekli kendinizi, ekibi ve ürünü değerlendirmek biraz da yorucu bir süreç olabilir. Sürekli olarak challengelara kucak açmanız ve onları hayata geçirmeniz gerekiyor. Eğer başarıda kibirlenip, başarısızlıkta umutsuzluğa kapılırsanız geçip giden sprintlerden verim almanız zorlaşır. Bu nedenle sprint günlerinin en değerli zamanını Sprint Retrospektifi olarak görüyoruz. Her zaman bir önceki sprintten öğrenmeyi ve bir sonraki doğru şeyin ne olduğunu ekip olarak keşfetmeyi kendimize hatırlatıyoruz. İşte bütün mesele bu.